Dijital medya yayıncılığında yaşanan gelişmeler, içerik üretiminde birçok yeni biçimin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Geleneksel yayıncılık anlayışının sınırlarını aşan bu platformlar, bugün izleme ve dinleme alışkanlıklarını kökten değiştiren yenilikçi formatlar sunmaktadır. Bu dönüşümün en dikkat çekici örneklerinden biri, hem küresel hem de yerel düzeyde giderek popülerleşen podcast yayıncılığıdır. Radyo yayıncılığının köklü mirasıyla şekillenen ancak teknolojinin sunduğu esneklik sayesinde yeni bir formata dönüşen podcast yayınları, geleneksel medyanın erişim kısıtlarını aşarak dinleyicilere her an her yerde içerik tüketme imkanı sunmaktadır.
Özellikle pandemi sürecinde fiziksel etkileşimin azalmasıyla podcast platformları, sanatçılar, medya profesyonelleri ve tiyatro toplulukları için alternatif bir sahne haline gelmiştir. Bu dönemde hikâye anlatıcılığını merkeze alan yapımlar öne çıkarken, podcast dizileri giderek popülerleşmiştir. Radyo tiyatrosunun köklü mirasından beslenen ancak kendine özgü bir anlatı dili geliştiren bu tür, dijital çağın dinamiklerine uygun bir biçimde evrilmiştir.
Podcast dizileri, 20. yüzyılın başlarında radyonun yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan sesli anlatım geleneğinden beslenmektedir. Hikaye anlatıcılığı temelli yapımlar, tiyatro metinleri ve okuma tiyatroları, kısa sürede radyoda kendine özgü bir form geliştirerek “radyo draması” adı altında popüler bir eğlence türü haline gelmiştir. Özellikle ABD ve Birleşik Krallık’ta, 1920’li yıllardan itibaren üretilen radyo tiyatrosu örnekleri geniş kitlelere ulaşmıştır. Orson Welles’in 1938’de yayınlanan ünlü War of the Worlds radyo uyarlaması, radyo tiyatrosunun kitlesel etkisini ve anlatım gücünü çarpıcı biçimde gözler önüne serer. Bu eserler, radyo tiyatrosunun dünya genelinde hızla benimsenmesine ve geliştirilmesine öncülük etmiştir.
Türkiye’de de benzeri bir süreç yaşanmıştır. 1920’li yıllardan itibaren radyo tiyatrosu dinleyicilerle buluşmaya başlamıştır. TRT’nin kurulmasıyla birlikte 1960’lı ve 1970’li yıllarda farklı türlerde radyo tiyatrosu programları dinleyiciyle buluşmuştur. Ancak 1990’lı yıllarda özel radyo kanallarının haber ve müzik yayınlarına yönelmesiyle radyo tiyatrosu giderek geri planda kalmıştır. Bu durum, kurgusal anlatılar için yeni mecralar arayışını hızlandırmıştır. İnternet tabanlı radyo yayıncılığı ve podcast teknolojileri, bu boşluğu doldurarak sesli anlatı geleneğinin dijital ortamda yeniden doğmasını sağlamıştır.
Günümüzde platformların sunduğu teknik imkanlar sayesinde podcast dizilerinin anlatı dili, radyo tiyatrosundan farklılaşarak modern kuramsal yaklaşımlar ışığında yeniden şekillenmiştir. Özellikle çerçeveleme kuramı ve nonlineer anlatım gibi teknikler, bu türün dinleyiciyi içine çeken ve etkileşimli hale getiren unsurlarından olmuştur. Çerçeveleme kuramı, hikayenin nasıl sunulduğunu, hangi ögelerin vurgulandığını ve dinleyicinin olayları nasıl algılaması gerektiğini belirleyen bir yaklaşımdır. Podcast dizilerinde yapımcılar, ses, müzik, anlatıcı geçişleri ve efektler gibi araçları kullanarak belirli temaları ve karakterleri ön plana çıkarır, dinleyicinin hikayeye olan ilgisini ve tepkilerini yönlendirir.
Radyo tiyatrosunun Aristotelyen anlatı biçimi, olay örgüsünü kronolojik bir yapıda sunarak dinleyicinin "acıma" ve "korku" duyguları aracılığıyla katarsis (duygusal arınma) yaşamasını hedefler. Buna karşın, podcast dizilerinde sıkça kullanılan nonlineer anlatım, hikayeyi bölümler halinde sunarak kronolojik düzeni kırar. Dinleyiciler, bu parçaları zihninde birleştirerek hikayenin bütününü kendisi oluşturur. Böylece, podcast dizileri dinleyiciyi pasif bir alıcıdan aktif bir katılımcıya dönüştüren bir deneyim sunar. Nonlineer anlatım, dinleyicinin farklı zaman dilimleri, karakter perspektifleri veya anlatım biçimleri arasında serbestçe geçiş yapmasına olanak tanır.
Podcast dizilerinin anlatı dilinin yaygınlaşmasını sağlayan en önemli yapımlardan biri, 2012 yılında ABD’de bağımsız yapımcılar tarafından üretilen Welcome to Night Vale’dir. Amerika’daki hayali bir kasabada geçen sıra dışı olayları, kara mizah ve gizem unsurlarıyla harmanlayan bu dizi, nonlineer anlatım yapısı sayesinde uluslararası arenada büyük beğeni toplamıştır ve türün dilini belirlemede önemli bir yapım haline gelmiştir. Devamında Homecoming, The Amelia Project ve The Bright Sessions gibi diziler, bu anlatı dilinin yaygınlaşmasını sağlamış ve podcast dizilerinin yeni nesil hikâye anlatıcılığı açısından etkili bir araç olabileceğini göstermiştir.
Türkiye’de de podcast dizileri, global ölçekteki yayıncılık dilini benimseyen yapımlardan etkilenerek gelişmeye başlamıştır. Bunun en önemli örneklerinden biri, 8 Kasım 2019’da yayınlanan Zamanaltı: Bir Podcast Tiyatrosu’dur. Dizi, hesap makinesini zaman makinesine dönüştüren Mert Gürhan’ın zamanda yolculuğu sırasında yaşadığı maceraları konu alır. Mert Gürhan bu yolculuklar sırasında, tarihin farklı dönemlerindeki önemli kişileri ile tanışır. O kişilerin aldığı kritik kararları ve bu kararları alırken içinde bulundukları koşulları aktarılır.Bu yapım, özgün anlatı dili ve bağımsız yapımcılar tarafından üretilen ilk yapımlardan biri olarak dikkat çekmektedir. Ayrıca kullanılan nonlineer anlatım ve çerçeveleme kuramı, yapımın çağdaş örnekler bağlamında değerlendirilmesini sağlamıştır.
Bu yapımın ardından, profesyonel yapımcılar tarafından yeni yapımlar üretilmeye başlanmış, Podbee Medya yapımcılığında üretilen Karanlık Bölge gibi eserler, Türkiye’de podcast dizisi formatının yaygınlaşmasına katkı sağlamıştır. Sonrasında bağımsız yapımcılar ve medya şirketleri tarafından üretilen Uyku Öncesi: Karanlık Masallar, Solitaria Günlükleri, Kuzgun FM, Büyük Tufan, Epik Olmayan Bir Aşk Hikayesi ve Karanlıkta Öyküler gibi yapımlar dinleyiciyle buluşmuştur.
Bu bağlamda, podcast yayın platformlarının türün anlatı dilinin gelişiminde önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Amatör ve profesyonel oyuncuların deneysel çalışmaları, anlatı dilinin daha da gelişmesine olanak tanımaktadır. Özellikle podcast platformlarına eklenen video özelliği, türün gelişiminde yeni bir dönemi başlatabilir. Gelecekte podcast dizileri, anlatı formlarını daha da ileriye taşıyarak artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve interaktif hikaye anlatımı gibi yeniliklerle daha da katmanlı hale gelecektir.
Konuk Yazar
Derin Serap Aksoy